Güven Hastanesi Kolorektal Cerrahi Bölümünden Prof.Dr. Bülent Cavit Yüksel, pelvik taban bozuklukları cerrahisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Pelvik taban cerrahisi, özellikle yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen pelvik taban bozukluklarının tedavisinde kritik bir rol oynar. Hem kadınlar hem de erkekler için hayati öneme sahip bu yapı özellikle kadınların yaşamlarının çeşitli evrelerinde karşılaşabilecekleri idrar kaçırma, organ sarkması gibi rahatsızlıklar, modern cerrahi tekniklerle etkin bir şekilde ele alınabilmektedir.
İçindekiler
- Pelvik Taban Nedir?
- Pelvik Taban Vücudun Neresindedir ve Görevleri Nelerdir?
- Pelvik Taban İşlev Bozukluğunun Etkileri ve Sonuçları Nelerdir?
- Pelvik Taban İşlev Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
- Pelvik Taban İşlev Bozukluğunda Risk Faktörleri Nelerdir?
- Pelvik Taban İşlev Bozuklukları Nelerdir?
- Pelvik Tabanda Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Pelvik Tabanda Ne Tür Cerrahi Yöntemler Vardır?
- Pelvik Taban İşlev Bozukluğu İle ilgili Sıkça Sorulan Sorular
Pelvik Taban Nedir?
Pelvik taban özellikle kadınlarda ve yaşlanan toplumda sıkça görülen bir durumdur. Bu hastalık kabızlık, idrar veya gaitayı tutamama ya da tam yapamama, kronik pelvik ağrı, cinsel fonksiyon bozukluğuna sebebiyet vermektedir. Şikayetlerin dile getirilmesindeki zorluklar, teşhis edilme aşamasındaki eksiklikler ve yeterince dikkate alınmaması nedeniyle hem hastalar hem de doktorlar tarafından gözden kaçabilmektedir. Birçok merkezin ya da hastanın bunu bir hastalık olarak algılayamaması ve tedavi edilebileceği hakkında yeterli konsantrasyon veya ekipmana sahip olmaması da bunda etkilidir.
Pelvik taban hastaları günlük yaşama katılma konusunda kısıtlamalar yaşamaktadır. İş, aile ve sosyal hayatlarının olumsuz etkilenmesi bu kişilerde toplumsal izolasyona sebep olabilmektedir. Pelvik taban bölgesinin ve hastalıklarının karmaşık yapıda olması nedeniyle bu hastaların ‘multidisipliner yaklaşım’ ile yönetilmesini gerektirmektedir.
Pelvik Taban Vücudun Neresindedir ve Görevleri Nelerdir?
Pelvis denilen alan çevresi kemiklerle çevrili sert bir kutuya benzer. İç tarafı damar ve sinir ağlarıyla örülü karmaşık bir yapıdır. Bu kutunun alt kısmını oluşturan kaslar bu karmaşık yapının tabanını oluşturmaktadır. Taban kasları dışkılamayı regüle eden anüs ve rektumla, işeme fonksiyonu düzenleyen mesane ile koordineli çalışır. Bu koordinasyon aynı zamanda cinsel ve üreme organları içinde geçerlidir.
Pelvik taban, mekanik olarak kas tonusu ve gerginlik sayesinde pelvik organları (mesane, rahim ve rektum) kaldıraç gibi destekleyerek organların normal yerinde durmasını sağlar. Bu sayede organ sarkmalarını (prolapsus) engeller. Mekanik desteğinin yanında dinamik yapısı, makatın ve idrar yolu dış ağzının etrafını sararak dışkı ve idrar kontrolünü sağlar. İstenmeyen zamanlarda kasılarak boşaltımı engeller ve kontrolsüz gaz, dışkı veya idrar kaçaklarının (inkontinans) engellenmesini sağlar.
İdrar yapma ve dışkılama isteği sonucunda uygun ortam olduğunda gevşeyerek idrar ve dışkılamanın kolaylıkla yapılmasını sağlar. Pelvik taban kasları ayrıca cinsel ve üreme organlarının fonksiyon kazanmasında etkilidir. Bu kas yapılarında fonksiyonel ya da anatomik bozulma bu organları işlevsiz hale getirebilmektedir. Bu durumda dışkıyı veya çişi tutamama ya da yapamama hali gelişebilir. Kadın iseniz pelvik disfonsiyona bağlı ilişkide ağrı, erkek iseniz erektil disfonsiyonla karşılaşabilirsiniz.
Pelvik Taban İşlev Bozukluğunun Etkileri ve Sonuçları Nelerdir?
Pelvik taban disfonksiyonu pelvik taban kaslarının dışkılama işlemini doğru şekilde yapamama halidir. Bu normalde koordineli çalışması gereken kasların bu koordinasyonu sağlayamaması sonucu oluşur. Pelvik taban kasları istediğimiz zaman sıkıp istediğimiz zaman gevşetebileceğimiz istemli dinamik yapılardır. İdrar torbası ve kalın bağırsaktaki düz kaslar istemsiz çalışırken pelvik taban kaslarının çalışması bizim kontrolümüzdedir. Kişinin idrar ve dışkı kontrolünü düzgün bir şekilde yapabilmesi için istemli ve istemsiz çalışan bu kas gruplarının uyum içinde çalışması gerekmektedir.
Bu durumda hastalarda kabızlık, dışkılamayı zorlu ve yetersiz yapması, dışkıyı tam tutamama, işeme fonksiyonunu tam yapamama, sık idrara çıkma ya da idrarı tutamama şikâyetleri ile karşı karşıya kalınır.
İdrar yaparken ve dışkılama esnasında pelvik kaslarımızı kullanarak işlemi kontrol edebiliriz. İdrar ve dışkı yapmak için ihtiyaç bulunmadığı veya uygun ortam olmadığı durumlarda, pelvik taban kaslarının kasılması gereken yerde yeterince kasılamaması, idrar, gaz veya dışkı kaçağına yol açar. İdrar ve dışkı yapma esnasında kasların gevşemesi gereken yerde yeterince gevşeyemediği durumlarda ise, idrar ve dışkılama zorluğu gibi sorunlar ortaya çıkar. Bunun yanı sıra çeşitli nedenlerle pelvik taban kaslarının pelvik organları destekleme ve yerinde tutma fonksiyonu da bozulabilir. Bu durum pelvik taban kaslarının gereğinden fazla esneyip gevşemesi veya kasılarak toparlanma gücünün zayıflamasına yol açarak ‘pelvik organ sarkmaları (prolapsus)’ adı altında çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır
Pelvik Taban İşlev Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
- Sık idrara çıkma, idrarın geciktirilememesi veya yetersiz idrar yapma hissi.
- İşemeye çalışırken başlayıp sık sık durmak zorunda kalmak.
- Dışkılama için ıkınma ve sıkma ihtiyacı olması.
- Dışkılamak için tuvaletteki pozisyonunuzu değiştirmek veya dışkılamayı gerçekleştirmek için elinizi kullanmak zorunda kalmak.
- Kabızlık.
- Dışkıyı veya idrarı tutamama ya da sızıntı olması.
- Ağrılı idrara çıkma.
- Açıklanamayan bel ağrısı.
- Pelvik bölgede, vajende veya makatta dolgunluk, pelvik organların dışarı sarkıyormuş hissi veya dışarı sarkmanın görülmesi.
- Pelvik ağrı; makatta, kasıklarda, vajinada veya idrar torbasında şiddetli ağrı hissi.
- Cinsel bozukluklar.
Pelvik Taban İşlev Bozukluğunda Risk Faktörleri Nelerdir?
- Kesin neden bilinmese de pelvik bölgede meydan gelen travma,
- Aşırı ıkınma,
- Geçirilmiş pelvik cerrahi(histerektomi,prostatektomi),
- Hamilelik ve doğum(özellikle zor doğumlar),
- Yaşlanma,
- Stres ve kaygı,
- Bağ dokusu bozuklukları,
- Aşırı kilolu olma,
- Diyabet hastalığı,
- Radyoterapi uygulanması,
- Psikiyatrik hastalıklar.
Pelvik Taban İşlev Bozuklukları Nelerdir?
Kabızlık
Dışkılama bozuklukları:
- Obstrüktif defekasyon sendromu (Tıkayıcı dışkılama sendromu)
- Anismus (Dissinerjik defekasyon, makatın aşırı kasılması/gevşeme kusuru)
- Megarektum / megakolon (Tüm kalın bağırsakların ileri derecede genişlemesi)
İnkontinans (Dışkı, gaz veya idrar kaçırma)
Pelvik organ prolapsusu (İdrar torbası, bağırsak, rahim sarkmaları):
- Rektosel (Kalın bağırsak fıtığı)
- Enterosel
- Sigmoidosel
- Rektal prolapsus(kalın bağırsağın makttan sarkması)
- Sistosel(idrar torbasının vajinadan sarkması)
- Uterin prolapsus (Rahim sarkması)
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu:
- Levator ani sendromu
- Proktaljiya fugaks (Kalın bağırsağın son kısmında ağrı)
- Koksidinya (Kuyruk sokumunda ağrı)
- Pudental nöropati
Cinsel fonksiyon bozuklukları
Pelvik Tabanda Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Birçok kompartmanı ilgilendirdiğinden olgulara multidisipliner yaklaşılmalıdır. Kolo-rektal cerrahi, üroloji, kadın doğum, gastroenteroloji, radyolog ve fizik tedavi uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından hastalar ‘bireyselleştirilmiş’ tanı ve tedavi seçenekleri üzerinden tartışılmalıdır. Ayrıntılı hikâye ve fizik muayene yapılmalıdır. Fizik muayenede rektal ve vajinal muayene uygun masada ve şekilde yapılmalıdır. Manometrik testler, endoskopik işlemler ve görüntüleme yöntemleri multidisipliner ekipçe tartışılmalıdır.
Tanıda;
- Anorektal manometri
- Endoanal ultrasonografi
- Defekografi veya MR defekografi
- Balon atım testi
- Elektromiyografi (EMG)
- Ürodinamik testler
- Sistoskopi
- Kolonoskopi gibi araçları kullanılır.
Tedavi hastalığın fonksiyonel ya da anatomik nedenine göre şekillendirilir. Fonksiyonel bozulmalarda anatomik bir bozulma olmadığından tedavide ilaç tedavileri, pelvik taban egzersizleri, biofeedback, tibial sinir uyarıları ve sakral nöromodulasyon kullanılmaktadır. Anatomik bozulmalarda konservatif yöntemlerle tedaviye başlanır, yeterli başarı elde edilmez ise bozulan anatomik yapının rekonstrüksiyonu hedefleyen cerrahi seçenekler devreye sokulur.
Pelvik Tabanda Ne Tür Cerrahi Yöntemler Vardır?
Cerrahi yöntem hasta ve hastalık temelli olmaktadır. Temelde ameliyat teknikleri ya perineal ya da karın tarafından yapılır. Bu hasta hekim ve hastalık durumuna göre planlanır. Hastada sadece rektosel varsa, perineal taraf yani vajinal ya da anal bölgeden yaklaşım tercih nedeni olabilir iken, bu hastalığa eşlik eden başka bir patoloji var ise karın tarafından yaklaşım tercih edilir.
Pelvik Taban İşlev Bozukluğu İle ilgili Sıkça Sorulan Sorular
Batın tarafı ameliyatları laparoskopik veya robotik yapılabiliyor mu?
Ameliyatlar, özellikli, zor, teknik beceri ve deneyim gerektirse de yapılabilmektedir. Robot yardımlı cerrahi son zamanlarda robot kollarının daha iyi diseksiyon yapabilmesi, daha iyi görüntü dokümante etmesi ve en önemlisi daha iyi sütür(dikiş) atması nedeniyle ön planda yerini almaya başlamıştır.
Batın tarafından onarım tekniğinin avantajı nedir?
Perineal alandan yaklaşım yapıldığında bölgede oluşan yara nedeniyle normal hayata geçiş daha geç olmaktadır. Bu hastalarda disparonia gelişmesi ve tekrarlama oranı daha yüksek olması dezavantaj oluşturmaktadır. Batın tarafından laparoskopik ve robotik yaklaşım daha hızlı iyileşme, daha az ağrı, daha çabuk gündelik hayata dönüş ve daha az nüks sağlamaktadır.